Abstract:
Bu makalede sanayi söylemleriyle bütünleşerek eğitim ortamlarına sızan “sistem yaklaşımı” incelenmiştir. Yaygınlaşan sanayi söylemiyle sistem yaklaşımının esası olan bütüncül bakış geri plana düşerek bir kavramsal bölünme ortaya çıkmıştır. Böylece okul bir fabrika, öğretmen bir işçi ve öğrenci de fabrikada üretimi artırmaya katkıda bulunacak şekilde işlenen bir ürün olarak nitelenmiştir. Bu kontrolcü söylemin; pozitivist anlayış, davranışçı kuramın yükselmesi, bilimsel yönetim kuramının ortaya çıkışı ve bürokrasinin yerleşmesi gibi birbiriyle bağlantılı tarihi süreçlerle ilişkisi incelenmiştir. Bu değişimlerle birlikte okulların ve öğretmenlerin değişen rolleri de ele alınmıştır. Mekanik anlayışla eleştirel bilinci körel(til)en fabrika okulu bireylerinin, medya aracılığıyla sunulan reklam ve propagandalara kolay bir yem olmaya ve patronun servetine bu kez de iyi bir tüketici olarak servet katmaya hazırlanışları ele alınmıştır. Frederick Taylor'un “bilimsel yönetim” kuramına dayanan bu indirgeyici yaklaşımın sanayi ve bilgi çağındaki mantığı incelenirken aynı zamanda öğretmenleri aktarıcı rollerinden uzaklaştırarak öğrenci öğretmen dayanışması ile bilgi üreten özneler pozisyonuna çıkarmanın gereği vurgulanmıştır