This thesis study aims to analyze the poetry of two female poets who
committed suicide, Sylvia Plath and Nilgün Marmara, within the context of the psychoanalytical perspectives to death and self-destruction. By rendering a psychoanalytical analysis of their poetical lines that are intermingled with pains and traumas centered around the obsession of death and self-destruction, this study attempts to trace and unearth the mutual poetical mechanisms of the unconscious
and the human psyche that turn the poetry of both poets into ‘art of dying’ as in the wording of Plath and ‘swan songs’ as in the wording of Marmara. Emphasizing the undeniable attachment between Plath and Marmara, this study also investigates how the poetry of the American poet, Plath, as a predecessor has influenced the poetry of the Turkish poet, Marmara, as a successor and how their poetical approaches to death and suicide display resemblance, parallels and contrasts. By
rendering a comparative analysis within the context of suicide, this thesis also aims to reflect that although their social and cultural contexts may vary, both female poets manifest that poetry has been a distinct sphere of both isolation and confrontation with the various psychic ‘demons’ inherent in their self-alienated poetical personas. Through psychoanalyzing their poetic personas in their ‘art of
dying’, this study attempts to highlight how Plath and Marmara became both the victims and the victors of their poetry via various psychological scars and existential dilemmas.
Bu tez çalışmasının amacı, intihar eden iki kadın şair olan Sylvia Plath ve Nilgün Marmara’nın şiirlerini, psikanalizsel ölüm ve özkıyım yaklaşımları bağlamında incelemektir. Bu çalışma, şairlerin ölüm ve intihar saplantılı sancıları ve travmalarıyla bezenmiş şiir mısraları üzerinden psikanaliz çerçevesinde bir analiz sunarak, her iki şairin şiirlerini Plath’in deyimiyle birer ‘ölüm sanatına’ ve Marmara’nın deyimiyle ‘kuğu ezgisine’ dönüştüren karşılıklı şiirsel bilinçdışı
mekanizmaların ve psikolojik süreçlerin izini sürüp ortaya çıkarmayı
hedeflemektedir. Bu karşılaştırmalı çalışma aynı zamanda Plath ve Marmara arasındaki inkâr edilemez bağlantıyı vurgulayarak, bir öncü olarak Amerikan şair Plath’in şiirlerinin, kendisinin takipçisi olan Türk şair Marmara’nın şiirlerini nasıl etkilediğini ve her iki şairin ölüm ve intihara karşı şiirsel yaklaşımlarının ne yönde benzerlikler, paralellikler ve farklılıklar gösterdiğini incelemektedir. Bu tez çalışması ayrıca, ait oldukları sosyal ve kültürel bağlamları farklılık göstermesine
rağmen, her iki kadın şairin de kendisine yabancılaşmış şiir kişilerinin tabiatında var olan çeşitli ruhsal ‘şeytanlarıyla’ hem yüzleşme hem de onlardan korunma alanı olarak şiiri tercih ettiklerini vurgulamaktadır. Şairlerin ‘ölüm sanatlarındaki’ şiir kişilerinin intihar bağlamında psikanaliz incelemesini yapan bu çalışma, Plath ve Marmara’nın farklı psikolojik yaralar ve varoluşsal açmazlar vasıtasıyla şiirlerinin
nasıl hem mağduru hem de galibi olduklarını sorgulamaktadır.